TELEVİZYONUN VE REKLAMLARIN ÇOCUKLARIN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ![]() TELEVİZYONUN VE REKLAMLARIN ÇOCUKLARIN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Aileler küçük yaşlardaki çocuklarının taklit ettiği olumsuz davranışlarının bir süre sonra kendi davranışları haline geldiğinden sıkça yakınırlar. Aslında taklit, öğrenme süreci ve yöntemlerinin çok normal bir parçasıdır ve aile çocuğun hangi programları izlediğini denetlediği ve olumlu yönlendirdiği sürece zararsızdır. Televizyonun çocuklar üzerindeki etkileri konusunda yıllardır sayısız fikir yürütüldü. Bunların pek çoğu da televizyondaki şiddet ile çocuktaki şiddet eğilimleri arasındaki ilişki üzerineydi. Araştırma sonuçları genellikle çocuk ne kadar şiddet görüntüsü izlerse, bunları yaşamın çok normal ve kabul edilebilir bir parçası olarak algıladığını gösteriyor. Şiddet içeren programlar aynı zamanda gerek çocuğu gerekse yetişkini bağırıp çağırmaya, zor kullanmaya ve kavgaya yöneltebiliyor. Çocuğun dış dünyayı vahşi, korkunç bir yer olarak algılamasına neden olabiliyor. Düşündünüz mü televizyonumuz günde kaç saat açık kalıyor ve biz günümüzün kaç saatini televizyon karşısında geçiriyoruz. Elbette televizyonun bizi ilgilendiren yönü çocuklarımızın hayatındaki yeri. Uykuyu çok seven çocuğunuzun, sabah erken saatte başlayan çizgi filmi kaçırmamak için uykusunu bırakıp televizyon karşısına geçmesi, yemeklerini bile bir gözü televizyondayken yiyor olması çok alışıldık bir durum olsa da çok düşündürücü. Üstelik televizyon artık interaktif bit hal aldı, kullanım alanı genişledi. Çocuklarsa bu yeni duruma çok çabuk adapte oldular.
Çocuklar okul ortamında birbirlerinden, televizyonda da reklamlardan etkilenerek sağlıksız beslenmeye yönelir. Besin seçimini çocuğunuza bırakmayın Açıkta satılan yiyeceklere dikkat Okul çağındaki çocukların sağlıksız beslenmesi şu temel nedenlere dayanır: • Çocukların beslenme konusundaki seçimlerini, esas olarak anne-baba ve ailedeki diğer bireylerin beslenme tercihleri ya da beslenme modelleri belirler. Örneğin, anne-baba sebze sevmiyorsa, çocuğun sebze yemesini beklemek gerçekçi bir davranış değildir. • Çocuklar okul ortamında birbirlerinin besin ya da yemek tercihlerinden etkilenirler. Örneğin, arkadaşları arasında popüler olan çocuğun yaptığı yemek tercihi, diğerlerini yönlendirmede etkilidir. • Sürekli kantinden beslenen öğrencilerin, ne yazık ki yağ, şeker, tuz ve katkı maddelerinden zengin, vitamin, mineral ve liften fakir bir beslenme alışkanlıklarının olduğu, böyle bir beslenme alışkanlığının ise birçok kronik hastalıklar için risk faktörü oluşturduğu bilinmektedir. • Ülkemizde az olmakla birlikte, okullardaki içecek otomatları çocukların meşrubatlara ulaşımını kolaylaştırmakta ve tüketimini artırmaktadır. Fransa’da okullarda 6 bin-8 bin arasında içecek otomatı olduğu ve bunun da yüzde 80’inin lisede olduğu belirtilmiştir. Ergenlikte artan kalsiyum gereksinimine karşılık bu tür içeceklerin kolay erişebilirliği ile süt-ayran gibi kalsiyum kaynaklarına tercih edilmeleri, gençlerde kalsiyum yetersizliğine neden olmaktadır. • Okul çevrelerinde simit, poğaça, açma, kağıt helva, mısır, şekerlemeler, değişik türden tatlılar, dondurma ve ekmek arası herhangi bir yiyecek satılır. Bu yiyeceklerin hazırlanma ve satılma koşulları çoğunlukla hijyen kurallarına aykırıdır ve yalnızca karın doyurmaya yöneliktir.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |